gitmek istiyorum.
sessiz ve sarı yaprakların olduğu, güneşin doğduğu, denizin ve kuşların sesinin duyulduğu, kendi çıkmazlarımdan inşa ettiğim gökyüzünü görebileceğim -bazen gerçek gökyüzü işe yaramıyor çünkü-…
hiçkimsenin olmadığı, uzak, büyük, yeşil, uyku olan ve dalgalara eşlik eden piyano sololarının duyulabildiği bir yer’e… sanki kalbim kocaman yumruklar arasına sıkışmış gibi, çıkamıyorum.
(ya da “o” çıkamıyor).
-yokluk böyle bir şey olmalı.
femmefauxx: sürgün’den notlar/ temmuz 2012
Got something to say? Go for it!